2 Ağustos 2011 Salı

Yangın Var!



Allahü Teâlâ Peygamber, Kitab, Din göndererek bizi uyarmıştır. Biz Müslümanlar "Haberimiz yoktu, uyarılmamıştık" diyemeyiz. Böyle dersek yalan söylemiş oluruz.

Müslüman toplumun durumu dinî açıdan, din gözlüğüyle bakıldığında çok kötüdür.

Toplumda çok büyük kötülükler, günahlar, isyanlar vardır:

İzin verirseniz bunlardan 33'ünü saymak istiyorum:

1. Çok vahim itikat bozuklukları görülmektedir. Mesela: İslam'dan başka hak ibrahimî dinler vardır ve onların mensupları da, İslam'ı, Kur'anı, Resulullahı yalanlamalarına rağmen Cennete girecektir mealindeki bâtıl iddia.

2. Beş vakit namaz halkın yüzde 90'ı tarafından terk edilmiştir.

3. Cemaat terk edilmiştir.

4. Eski Sodom Gomore'yi gölgede bırakacak fuhşiyyat, çeşit çeşit azgınlıklar, kumar, işret çok yaygın hale gelmiştir.

5. Toplumları çökerten lüks, israf ve sefahat çok artmıştır.

6. Riba alıp verme genelleşmiştir.

7. Gıybet ve diğer lisan afetleri genelleşmiştir.

8. İman ve İslam kardeşliği hemen hemen kalmamıştır.

9. Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzı yeteri kadar ve etkili şekilde yapılmamaktadır.

10. Halka yeteri kadar ve etkili şekilde nasihat edilmemekte, Müslümanlar uyarılıp bilgilendirilmemektedir.

11. Zekatlar Kur'ana, Sünnete, Şeriata göre doğru dürüst yerli yerinde verilmemekte, sarf edilmemektedir.

12. İstanbul için söylüyorum: Cuma ezanı okununca işyerleri, Cuma namazının bitimine göre kapatılmamaktadır.

13. Ahlaksızlık, dinsizlik, densizlik, sarhoşluk, fuhuş sokaklara meydanlara taşmıştır.

14. Mübarek Ramazan ayında bile İslam'a ve Şeriat'a aykırı Ramazan Şenlik ve Etkinlikleri fütursuzca yapılmaktadır.

15. Din ve mukaddesat sömürüsü görülmemiş korkunç boyutlara ulaşmıştır.

16. Birtakım Müslüman ruhbanlar erbab haline getirilmiştir.

17. Zengin Müslümanlarla fakir Müslümanlar arasında uçurumlar meydana gelmiştir. Yardımlaşma ve paylaşma ahlakı çok zayıflamıştır.

18. Halka ve bilhassa gençliğe, öğrenilmesi ve bilinmesi farz olan ilmihal bilgileri doğru dürüst öğretilmemektedir.

19. Mü'minler birbirlerini yeteri kadar sevmemekte, hattâ bazısı bazısına düşmanlık etmektedir.

20. Ümmet-i Muhammed yüzlerce birbirinden kopuk hizbe, fırkaya, cemaate bölünmüştür.

21. Beynelmüslimîn (Müslümanlar arasında) tartışmalar, çekişmeler, husumet ayyuka çıkmıştır.

22. Kur'ana iman ettik diyenlerin büyük kısmı Kur'anın kesin emirlerine uymamakta, Kur'anın kesin yasaklarından kaçınmamaktadır.

23. Biz Peygambere (Salat ve selam olsun ona) iman ettik diyenler onun Sünnetine, buyruklarına, emir ve yasaklarına, öğütlerine uymamaktadır.

24. Halkın büyük kısmı ebedî kalınacak âhireti unutmuş, var gücüyle çılgınlar gibi fânî dünya için çalışmaktadır.

25. Halkı uyaracak, çekip çevirecek yeterli miktarda icazetli, gerçek, 'âmil, kâmil ulema, fukaha ve mürşidler kalmamıştır, yetişmemektedir.

26. Yeterli miktarda iman hizmetleri yapılmamaktadır.

27. Koyu ve yaygın gaflet ve cehalet vardır.

28. Ümmet-i Muhammed bir İmam-ı Kebir'den, bir Emirü'l-mü'minînden mahrumdur, böyle bir reis seçilmesi hususunda bir çalışma da yoktur.

29. Müslümanların arasına sürülerle casus, ajan, istihbaratçı, provokatör, yönlendirici sızmıştır.

30. Din (büyük ölçüde) elden gitmiştir.

31. Parçalar bütünle özdeşleştirilmiş; bazı cemaatler, tarikatler, hizip ve fırkalar din ile eşit hale getirilmiş, hattâ ondan da üstün görülmeye başlanmıştır.

32. Müslüman ve dindar geçinen bazıları, canımızdan daha çok sevmemiz ve hatırasını titizlikle korumamız gereken Sevgili Peygamberimize saldırılınca tepki göstermiyor, kendi din baronlarına en ufak bir tenkit yöneltilince kıyamet kopartıyor.

33. Müslümanlar kültür, medeniyet ve zihniyet bakımından medenî ve vasıflı Müslüman olmaktan büyük ölçüde çıkmış, bedevî ve kırsal kesim Müslümanı statüsüne düşmüştür.

Yukarıda saydığım kötülük ve noksanlardan biri bile Müslüman bir toplumu çökertip yıkmaya yeter.

Okur-yazar bir Müslüman olarak bu konuda sevgili kardeşlerimi uyarmayı vazife bilmekteyim.

Çok kusurlu bir Müslüman olduğumun bilincindeyim.

Şahsımla ilgili herhangi siyasî, mâlî, nefsanî bir talebim yoktur.

Yangını söndürecek güce ve imkana sahip değilim.

Yangın var diye bağırmaktan başka bir şey yapamıyorum.

Yangın var diye feryat etmemi yaygaracılık olarak görecekler çıkacaktır.

Bilhassa onların tıkaçlı kulaklarının dibinde bağırıyorum: Yangın var!.. Yangın var!..

M. Şevket Eygi
2011-08-02



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder